İki Günlük İstanbul Keşfimiz Başlıyor

Yurdumuzun değil dünya çapında da ayrı bir öneme sahip olan İstanbul, tarihi, doğal ve kültürel dokusu ile turizm cennetidir. Her köşesi farklı bir hikaye ile karşımıza çıkan bu büyülü şehri tam anlamı ile gezmek istiyorsanız uzun bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Fakat fazla vaktiniz yoksa iki gün içerisinde görebileceğiniz en önemli yerleri sizler için buluşturduk. Gelin iki günlük İstanbul turumuza sizler de katılın. 

Turumuza öncelikle Tarihi Yarımadadan başlıyoruz. Dünya literatüründe 7 harikalar arasında yer almayı başarmış Ayasofya bütün ihtişamı ile bizi karşılıyor. Bizans ve Osmanlı döneminin en değerli parçası olan Ayasofya; mozaikleri, süslemeleri ve henüz sırrı çözülmemiş mimarisi ile en çok ziyaretçi alan yerlerden biri. Önceleri ibadete açık şekilde kullanılan Ayasofya, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Müze içerisinde yer alan I. Mahmud Kütüphanesi ile dış kısmında bulunan II. Selim türbesini de görebilirsiniz. 

Aynı bölgede yer alan zaman kaybı yaşamadan görebileceğimiz diğer eserimiz Sultanahmet Camii. Diğer adı Mavi Camii olarak da tanınan cami, adını mavi renkteki süslemelerden almıştır. Yerli yabancı birçok ziyaretçisi bulunan Sultanahmet Camii, İstanbulun simgelerinden biri. Üstelik yanı başında yer alan Topkapı Sarayını da ziyaret ederek, Osmanlı döneminin tarihi izlerini keşfedebilirsiniz. Topkapı Sarayı, zengin işlemeleri, büyüleyici bahçesi, müzesi ve Haliç manzarası ile göz dolduruyor. 

Topkapı Sarayı ile yürüme mesafesinde olan eskiden sirk olarak kullanılan Hipodrom ile gezimize devam ediyoruz. Bölgede göze çarpan şaheser ise 8 sütunlu II. Wilhelmin Alman Çeşmesi oluyor. Yine aynı civarda yer alan tarihi Cağaloğlu Hamamı da gezilmeye değer yerlerden. İstanbula kadar gelip, Kapalı Çarşıyı gezmeden, alışveriş yapmadan dönmek olmaz. Dünyanın en büyük kapalı çarşılarından biri olan tarihi çarşıda; kuyumcular, halıcılar, mağazalar ve el işi ürün sunan bir çok dükkan bulunuyor. Bugünlük uzun gezimizi Taksim de mola vererek, İstiklal Caddesindeki meşhur restoranların birinde yemek yiyerek  tamamlıyoruz. 

Turumuzun ikinci günü Boğaza nazır bir kahvaltı ile başlıyor. Rumeli Hisarı ile Anadolu Hisarı civarında kahvaltı yapabileceğiniz çok sayıda mekan var. Boğazın muhteşemliğini keşfetmek için vapurlu Boğaz turuna da katılabilir, Kız Kulesini ziyaret edebilirsiniz. Boğaz turu tamamlanınca Dolmabahçe Sarayına doğru rotamızı çeviriyoruz. Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı döneminin önemli yönetim merkezlerindendir. Gezi sonrası ünlü Bebek Sahiline inerek burada biraz vakit geçiriyoruz. 

Sonraki durağımız ise Ortaköy Camii oluyor. Ortaköy de kahve molası verip Nişantaşına doğru yol almaya karar veriyoruz. Nişantaşı mağazaları, ünlü kafeleri, restoranları ve renkli sokakları ile cazibe merkezlerinden biri. Eğlenmek isteyenler için de ideal bir semt. Şarkılara konu olmuş Beyoğlu, canlı gece hayatı ile sizleri ağırlamaya hazır. Her tarza yönelik eğlence mekanı mevcut olduğundan, dilediğiniz mekanda mola vererek, kendinizi İstanbul gecelerinde eğlenceye bırakabilirsiniz.