Mimarisi İle Göz Dolduran Safranboluyu Keşfediyoruz

Safranbolu denilince herkesin aklına Safranbolu Evleri geldiğini görür gibiyim. Osmanlı döneminden bu yana sapasağlam ayakta kalabilmiş bu görülesi evler 1994 yılında, UNESCO Dünya Mirasları Listesine başarı ile girmiş bulunmakta. En çok yerli turistlerin gözdesi olan bu şirin ilçede sadece evler değil, bir çok tarihi ve turistik mekanlar da bulunuyor. Adeta bir açıkhava müzesi gibi...

Birkaç arkadaş çıktığımız yolculuğa ilk olarak İncekaya Su Kemerinden başladık. Tokatlı Kanyonu üzerine yapılan bu tarihi kemer 17. yy da yapılmış. Kemer 116 m uzunluğunda ve 6 kısımdan oluşuyor. Önceleri üzerinde yürümek serbestmiş artık yasak. Bizim açımızdan üzücü olsa da bol bol fotoğraf çekme keyfi yaşadık. 

Tokatlı Kanyonu gerçekten görselliği ile büyüledi bizi. Ziyaretçilerin rahatça gezmeleri için alan düzenlenmiş. Ayrıca kanyonun üzerinde Kristal Teras adı verilen cam bir seyir terası bulunuyor. Cam görüntüsünden korkmayın aynı anda 75 ton ağırlığı kaldırabiliyormuş. Yine de tedbir amaçlı en çok 30 kişilik grup halinde terasa çıkabiliyorsunuz. İnanılmaz görüntüler elde edebiliyorsunuz. Yükseklik korkusu yaşamıyorsanız 80 metre yüksekliğindeki bu terastan harika manzarayı izleyebilirsiniz. 

Güzel bir kanyon gezisinden sonra Bulak Mağarasına da uğramamak olmaz dedik. Diğer adı Mencilis olan  Bulak Mağarası, ilçe merkezinden 8 km uzaklıkta, ulaşım rahatlıkla sağlanıyor. Ülkemizin en büyük beşinci mağarası ve her mevsim 15 derece sıcaklığının değişmiyor oluşu buraya özellik katıyor. Sağlığınız elverişli ise burayı mutlaka görmelisiniz. Sağlığınız diyoruz çünkü yaklaşık 200 basamak merdiven çıkarak ulaşabiliyorsunuz. 

Diğer belirlediğimiz rota Cinci Han ve Hamam. Yavaş yavaş merkeze doğru yol alıyoruz. Cinci  Han, günümüzde otel olarak kullanılan, 1645 yılında yapılmış tarihi değerlerden biri.  63 odalı ve 2 katlı olan yapının altında bir adet restoran, üst katta ise teras mevcut. İlçenin her köşesinde karşılaşabileceğiniz tarihi Safranbolu Evleri ise, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden. Genellikle üç katlı olup; alt kısmı taştan, üst kısmı ise kerpiç ve ahşaptan yapılan bu evler, ilçenin simgesi. 

Yorucu bir günün ardından acıktığımızı hissederek güzel bir yöresel yemek sunan restoranda soluğu aldık. Peruhi ve etli yaprak sarma sipariş ettik. Peruhi mantıya benziyor mantının biraz daha büyüğü. Yanında da Safranbolu Gazozu içtik. Yemeklerimizi yedikten sonra bölgeye özgü Arasta Kahvesi olarak adlandırılan tadı hala damağımda kahvelerimizi alarak ayrıldık. Safranbolu gezisinden dönerken Safranbolu maket ev ile Safranbolu Lokumu alarak, sevdiklerinize hediye edebilirsiniz. Tadı gerçekten harika.