Türkiye'nin oksijeni bol ve yaylalarıyla meşhur Karadeniz ve Batum.

Türkiye'nin biraz daha kuzey bölümü olan Karadeniz ve Batum gezisi için yola çıktık. Ülkemizin en ilginç yerlerinden biri olan Karadeniz gezimiz, bizi kültürü ve tarihi ile şaşırtacaktır. Özellikle Karadeniz insanının; Ege, İç Anadolu, Marmara, Akdeniz, Güney ve Doğu Anadolu Bölgesi insanlarından farkını buralarda gezdiğiniz vakit anlayabilirsiniz. Şiveleri, cana yakın halleri, samimiyetleri, yöresel yemekleri ve oyunları sizi etkilerken, Dünya'nın oksijen yönünden en güzel yerlerini, yaylalarını görebilirsiniz.

Karadeniz tabiki büyük bir bölge, fakat bu yazımda Karadeniz'in bazı bölümlerinden bahsedeceğim. Kısa bir gezi olanağı bulduğum süreçte elimden geldiği kadar sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. Karadeniz şehirlerinden ve elmasıyla meşhur Amasya ilk durağımız oluyor. Kısa bir şehir turundan sonra Dünya'nın en büyük mumya müzesi olan Amasya Arkeoloji müzesini ziyaret ediyoruz. Bölgede efsanelere konu olmuş Ferhat ve Şirin büstlerini Şehzadeler Parkında görebilirsiniz. Günü, Yalı Boyu ve İkinci Beyazıd Külliyesini gezerek akşam yemeği eşliğinde bitiriyoruz.

Amasya'dan sonra müthiş doğa manzarası ile Ordu Boztepe eşsiz manzarasıyla karşılamaktadır. Burada güzel kareler yakaladıktan sonra Giresun'a doğru Giresun kalesi ve adasını görmeye geçiyoruz. Burada kısa bir turdan sonra Kemençe Müzesi'ni görmek için Görele kasabasına geçiyoruz. Müze gezimizi tamamladıktan sonra karnımızı doyurmak için Trabzon'un o meşhur köftesi olan Akçaabat'a geçiyoruz. Akçaabat turu ve yemek molamızdan sonra Trabzon Ayasofya'sı olan yapı ziyaretimizi gerçekleştiyoruz. İstanbul'da bulunan Ayasofya mimarisiyle neredeyse aynı olan bu yapı sizi derinden etkileyip büyüleyecektir.

Trabzon ziyaretinizde Kazaziye İşçiliği, Zağros Deresi, Trabzon Kalesi ve Atatürk Köşkü'nü görmeden gelmeyiniz. Trabzon'da ki bu gezilerimizden sonra el sanatı ve üretim bakımından müthiş bir potansiyele sahip Sürmene ilçesine ulaşıyoruz. Burada en önemli koleksiyon olan Sürmene bıçağı hakkında hem bilgi alıyoruz hem de hediyelik alışverişi yapıyoruz. Gezimize Fırtına Deresi, Zilkale, Çamlıhemşin ve Ayder Yaylası ile devam ederken rafting heyecanı yaşayacağımız Fırtına Deresi içinde kısa ve tehlikesiz bir turda gerçekleştirme imkanı bulabiliyoruz.

Karadeniz'i keşfetme gezimizin son gününde Batum, Gonio Kalesi, Medea Heykeli, Avrupa Meydanı, Piazza Meydanı, Rize Bezi Dokumaları, Uzungöl, Çay Fabrikası, Altındere Milli Parkı, Sümela Manastırı, Meryem Ana Kilisesi, Ayazma, Zigana Dağları, Hamsiköy, Samsun, Bandırma Vapuru, İlk Adım Anıtı, Gazi Müsesi gibi yerleri gezebilirsiniz. Beni en çok etkileyen yerlerden Sümela Manastırı hem konumu hem görüntüsüyle sizi de büyüleyecektir. Uzun ve zahmetli bir yürüyüşten sonra ulaşacağınız Sümela Manastırı içinde bulunan eserler kesinlikle görülmeye değer.

Müthiş bir coğrafya üzerinde konumlanan Karadeniz, çay üretimiyle de Türkiye'nin önemli bir gelir kaynağını oluşturmaktadır. Ekonomiye can veren bu üretim şekli dışında, balıkçılıkla da önde gelen pazarlarındandır. Son zamanlarda yapılan doğa turizmiyle de ön plana çıkan Karadeniz ve Batum bölgeleri gerçekten görmeniz gereken harikalar arasındadır. Özellikle yaylaları, şelaleri, nehirleri, yemekleri, bol oksijeni Karadeniz'den alacağınız en büyük miraslardandır. Vakit ayırıp görmeniz gereken yerler arasında olduğunu unutmayın.